İnsanoğlu yapısı gereği kendini farklı
şekillerde ifade etme yetisine sahip bir varlıktır. Onu diğer varlıklardan
farklı ve üstün kılan bir unsur da budur. Bu ifade şekli insanda, bazen söylem,
bazen eylem, bazen de ima ve işaret yolu ile tezahur eder. Allah cc Kur'an-ı
Kerim'de "insanı yarattı, ona beyanı öğretti"(1) buyurarak, insana,
düşüncesini konuşma yolu ile beyan etme özelliği lütfetiğini ve " O rabb
ki, kalemle yazmayı öğretti"(2) ayeti ile de, insana kalemle yazı yazma
kuvvetini vermek suretiyle, düşüncelerini yazılı bir şekilde izhar etme
becerisini bahşettiğini bildirmiştir.
Kalem kelimesi temelde "tırnak
kesmek, kendisi ile yazı yazılan alet ve karıştırtılan kumar oku"(3) gibi
anlamları havi olup Kur'an-ı Kerim'de 4 yerde geçmektedir. Kalemin Kur'an da
zikredildiği en belirgin ayetlerin başında yine o sure'ye kendi adını verdiği
kalem suresinin ilk ayeti gelmektedir. Allah cc burada, "Kaleme, yazmakta oldukları şeylere and olsun
ki"(4) hitabıyla, kalemin insan hayatında ki önemine ve dinde ki konumuna
kasem etmiştir. Allah'ın bir şey üzerine yemin etmesi, onun teşrif edilmesi
için yeterli bir sebeptir. Zira kalem bir çok hikmeti var olmakla beraber, İbni
Abbas'ın r.anh talebesi olan katade'nin de dediği gibi " Kalem yüce Allah'tan
gelmiş pek büyük bir nimettir"(5). "Eğer o olmasaydı ne bir din
dimdik ayakta dururdu, ne de hayat düzene girerdi. Yüce Allah, kullarına
bilmediklerini öğretmiş olmayı, onları cahilliğin karanlığından ilmin
aydınlığına çıkarmayı lütuf ve kereminin kemaline delil göstermiş, kendisinden
başka hiç kimsenin bilemeyeceği kadar pek büyük faydalar ihtiva eden yazma
ilminin üstünlüğüne dikkat çekmiş olmaktadır. İlimlerin kaydedilmesi,
hikmetlerin yazılması, öncekilerin haber ve görüşlerinin tesbiti, Allah'ın
indirilmiş kitaplarının yazılması, hep yazı ile gerçekleşmiştir. Eğer yazı
olmasaydı din ve dünya işleri doğru bir şekilde ayakta
duramazdı"(6)Fahrettin razi ise " kalem sayesinde,
karşınızda olmayan uzaktaki kimseler, adeta muhatap gibi olurlar. Böylece kişi,
bu kalem sayesinde, dili ile yanındaki kimselere bir şeyler öğretebildiği gibi,
uzaktakilere de anlatma imkanını elde eder (7)diyerek bir inceliğe işaret
etmiştir.
Bu
ayette zikredilen kalemin hangi kalem olduğu hususunda farklı görüşler ileri
sürülmüştür.İmam Taberi bu ayetin tefsirinde İbni Abbas'tan rivayetle şöyle
der: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. Sonra ona yaz dedi. Kalem: ne yazayım
yarabbi, deyince Allah cc: kıyamete kadar vuku bulacak herşeyin kaderini
yaz" buyurdu(8). İmam kurtubi bu hususta şöyle der: İlim adamlarımız der ki: Kalemler aslında üç tanedir.
Birinci kalem yüce Allah'ın kendi eliyle yaratıp, yazmasını emrettiği kalemdir.
İkincisi Meleklerin kalemleridir. Allah, bu kalemleri onların ellerine
vermiştir. Onlar da bu kalemlerle takdirleri, olacak şeyleri ve amelleri
yazarlar. Üçüncü kalem insanların kalemleridir. Allah bu kalemleri insanların
eline vermiştir. Onlar da bu kalemlerle kendi sözlerini
yazarlar ve onlarla maksatlarına erişirler.(9)
Fahrettin Razi bu konu da
"Kendisine yemin edilen şey, cins olup, bu da, semada ve yerdekilerin,
sayesinde yazı yazdıkları bütün kalemleri içine alır"(10) diyerek,
tefsirinde "birinci görüş" olarak bunu deklare etmiştir. Esasen bu
kalemin, insan kalemini de ihtiva ettiğini gösteren farklı görüşler de varid
olmuştur. İbni Abbas başta olmak üzere, Hasan-ı basri ve Katade Kalem
suresinin başında ki "nun" harfinin divit ( yazı hokkası) anlamında
olduğuna dair beyanları mevcuttur (11). Alak suresinde ki " O Allah ki
kalemle yazı yazmayı öğretti" ayeti ile birlikte ele alındığında, böyle
düşünülmesinde bir sakınca olmadığı da ortaya çıkmış olur. Çünkü divit ile
kalem birbirinin levazımıdır.
Kalem sahiplerinin bir toplumun inşasında,
karakterine etki etmede, inancına ve kültürüne yön vermede büyük bir role sahip
oldukları gizlenemez bir gerçektir. Ki tarih bunun en büyük şahididir. 1400
seneden bu yana insanlar kalem sahiplerinin yazdıkları ile inançlarını,
amellerini dizayn etmişler ve teamüllerini buna göre belirlemişlerdir. Bu
ümmetin can damarı olan ehli sünnet ulemasından bize tevarus eden müktesebat,
aradan asırlar geçmesine rağmen hala o canlılığını korumakta, İslam'ın o saf,
duru halini damarlarımıza zerk etmektedir.
Kalemleri ile toplumu müspet olarak
etkileyenler olduğu gibi, menfi olarak etkileyenlerin varlığı da azımsanmayacak
kadar çoktur. Bunlar, dini bir takım kavramlar üzerinden tahrifatlar yaparak,
bunları biricik hakikatmiş gibi sunarlar ve insanların düşünceleri üzerine etki
ederek onların inançlarına yön verirler. Allah cc bu gerçeği bize şu şekilde
beyan eder. " Artık o kimselerin vay haline ki, kendi elleri ile kitap
yazarlar da, sonra biraz para almak için 'bu Allah katındandır' derler. Artık
vay o elleri ile yazdıkları yüzünden onlara, vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara"(12).
Elmalılı hamdi yazır der ki: " hakikatları tahrif eden yalan yanlış
yazılarla, propagandalarla halkı aldatarak haktan uzaklaştırmanın akibeti ne
kadar korkunçtur. İnsanları ebedi azaba sürükleyen bu dolandırıcılığın vebali
karşılığında dünyanın o süfli kazançları, uhrevi azabı ne kadar
ağırlaştıracaktır" (13). İbni Kesir ise bu konuda İmam Süddi'den şunu
nakleder. " Yahudilerin içinde bir grup vardı kafalarına göre kitap
yazıyorlar daha sonra da bunu araplara satıyorlar ve Allah katından olduğunu
söylüyorlardı. Bunu da az bir para kazanmak için yapıyorlardı" (14). Ehli
kitabın tarih seyri içerisinde dinlerini nasıl tahrif ettikleri ve bir toplumun
itikadı üzerinde nasıl etki ettikleri ehlinin malumudur. Onu burda uzun uzadıya
anlatmanın bir anlamı yoktur.
Hasılı kelam aynı sıkıntının bu gün de
yaşandığını söylemek izahtan varestedir. Bazıları adeta ehli kitabı bu konuda
kendine rehber edinmiş ve onların girdiği her delikten girmek için çaba
sarfetmektedir. Onlar bir takım hakikatları örtbas etmek için dillerini eğip
büktükleri gibi kalemlerini de eğip bükmektedirler. Devam edecek..
(1) Rahman suresi, 3-4
(2) Alak suresi, 4
(3) Rağıp el-isfehani,
kalem maddesi
(4) Kalem suresi, 1
(5) İmam kurtubi, Kalem
suresi 1. ayetin tefsiri
(6) Aynı yer
(7) Fahrettin razi,
mefatihul ğayb, kalem suresi 1. ayet tefsiri
(8) Taberi tefsiri,
Kalem suresi 1. ayet tefsiri
(9) İmam kurtubi, alak
4. ayet tefsiri
(10) Fahrettin razi,
mefatihul ğayb, kalem suresi 1. ayet tefsiri
(11) Taberi tefsiri
Kalem suresi 1. ayet tefsiri
(12) Bakara suresi, 79
(13) Hak dini Kur'an
dili, 79. ayet tefsiri
(14) İbni kesir, Bakara
suresi, 79. ayet tefsiri