Hakikat:
Bir lafzı mana itibariyle konulduğu şey için istimal etmektir. Mesela aslan
kelimesi maruf bir hayvan için isim
olarak konulmuştur.
Mecaz: Bir
lafzı kendisi için konulanın dışında bir mana ile istimal etmektir. Bir şartla
ki; hakiki mana ile mecazi mana arasında uzak bir karineyle birlikte, istenilen
mana arasında bir alakanın olması gerekir. “Nur” kelimesinin hem “İslam” hem de
“ilim” anlamında kullanılması gibi.
Kaidenin
şerhi:
Kaidenin
anlamı: genel olarak kabul gören şey, bir kelamı mümkün olduğu kadar mecaz
üzere değil, hakiki manası üzerine hamletmektir. İnsanların akitleri ve
tasrifatları bu esasa binaen açıklanabilir. Biri dese ki; “ben evimi
evlatlarımın sonra da fakirlerin üzerine vakfettim”. Şüphesiz vakıf, kişinin
sulbünden olan evlatlara sarf edilir, torunları içine almaz. Çünkü “evlat”
kelimesi kişinin sulbünden olan evlatlar için hakiki manadır. Bu kimsenin
sulbünden gelen evlat olduğu müddetçe, evlat kelimesi yalnızca onlar için kullanılır.
İsterse torunları bulunsun. Bu durumda onlar evlada dahil olmazlar.
Kaidenin
bölümleri ve tatbikatları:
1: Bir
kimse: bu evin sahibi Zeyd’tir dese, bu, evin Zeyd’e ait olduğuna dair ikrar
kabul edilir. Ben bu sözümle o evin Zeyd’in meskeni olduğunu kastettim dese bile kabul edilmez.
2: Bir
kimse: ben evimi beldemde ki Kur’an hafızlarına vakfettim dese, daha önce hafız
iken Kur’an’ı unutan kimseler buna dahil edilmez. Bu kimseye önceki durumuna
nazaran her ne kadar mecazen hafız denilse de.
3: Eğer bir
kimse alışveriş veya icar gibi işler yapmayacağına dair yemin etse, bu kimsenin
yemini ancak fasit olmayan sahih bir akitle bozulur. Buna binaen şer’i
hakikatler ancak fasit akitlerin aksine sahih akitlere taalluk eder.
4: Bir
kimse alışveriş yapmayacağına dair yemin etse, akabinde yerine alışveriş
yapacak bir vekil tayin etse ve “alışveriş yapmayacağım” sözünü hakikatine hamletse ( alışverişi şahsen
yapmaması), yemini bozulmaz. Bu cümleden
olarak şayet, yeminini üstlenmeyen ( işlerini başkasına yaptıran) bir konumda
ise Sultan gibi, (ki, Sultan genelde emirle iş yaptırır) veya bina yapımı gibi halif’in
( yemin edenin) üzerine yemin ettiği şey ( mahlufun aleyh) mesleği (adet) ve
buna benzer işler değilse, emrederek başkasına yaptırırsa yemini bozulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder