17 Kasım 2015 Salı

Kelamda aslolan hakikattır

Hakikat: Bir lafzı mana itibariyle konulduğu şey için istimal etmektir. Mesela aslan kelimesi maruf  bir hayvan için isim olarak konulmuştur.
Mecaz: Bir lafzı kendisi için konulanın dışında bir mana ile istimal etmektir. Bir şartla ki; hakiki mana ile mecazi mana arasında uzak bir karineyle birlikte, istenilen mana arasında bir alakanın olması gerekir. “Nur” kelimesinin hem “İslam” hem de “ilim” anlamında kullanılması gibi.

Kaidenin şerhi:

Kaidenin anlamı: genel olarak kabul gören şey, bir kelamı mümkün olduğu kadar mecaz üzere değil, hakiki manası üzerine hamletmektir. İnsanların akitleri ve tasrifatları bu esasa binaen açıklanabilir. Biri dese ki; “ben evimi evlatlarımın sonra da fakirlerin üzerine vakfettim”. Şüphesiz vakıf, kişinin sulbünden olan evlatlara sarf edilir, torunları içine almaz. Çünkü “evlat” kelimesi kişinin sulbünden olan evlatlar için hakiki manadır. Bu kimsenin sulbünden gelen evlat olduğu müddetçe, evlat kelimesi yalnızca onlar için kullanılır. İsterse torunları bulunsun. Bu durumda onlar evlada dahil olmazlar.

Kaidenin bölümleri ve tatbikatları:

1: Bir kimse: bu evin sahibi Zeyd’tir dese, bu, evin Zeyd’e ait olduğuna dair ikrar kabul edilir. Ben bu sözümle o evin Zeyd’in meskeni olduğunu  kastettim dese bile  kabul edilmez.

2: Bir kimse: ben evimi beldemde ki Kur’an hafızlarına vakfettim dese, daha önce hafız iken Kur’an’ı unutan kimseler buna dahil edilmez. Bu kimseye önceki durumuna nazaran her ne kadar mecazen hafız denilse de.

3: Eğer bir kimse alışveriş veya icar gibi işler yapmayacağına dair yemin etse, bu kimsenin yemini ancak fasit olmayan sahih bir akitle bozulur. Buna binaen şer’i hakikatler ancak fasit akitlerin aksine sahih akitlere taalluk eder.


4: Bir kimse alışveriş yapmayacağına dair yemin etse, akabinde yerine alışveriş yapacak bir vekil tayin etse ve “alışveriş yapmayacağım”  sözünü hakikatine hamletse ( alışverişi şahsen yapmaması),  yemini bozulmaz. Bu cümleden olarak şayet, yeminini üstlenmeyen ( işlerini başkasına yaptıran) bir konumda ise Sultan gibi, (ki, Sultan genelde emirle iş yaptırır) veya bina yapımı gibi halif’in ( yemin edenin) üzerine yemin ettiği şey ( mahlufun aleyh) mesleği (adet) ve buna benzer işler değilse, emrederek başkasına yaptırırsa yemini bozulur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder